- Uçak uçuş mesafesi ve tromboz riski
- Trombotik hastalık risk faktörleri
- Uçuş sırasında trombotik önleme
Uçakla daha sık uzun yolculuklara çıkıyoruz. Dünyanın en uzak köşelerini ziyaret etmeye ve yeni kültürler hakkında bilgi edinmeye daha istekliyiz. Ve zaman zaman uçuş sırasında ani ölüm vakalarını öğrensek de, çoğu zaman ölüme neyin sebep olduğunu düşünmüyoruz bile. Ancak uçakta uçmanın kan pıhtılaşması riskini artırdığı ortaya çıktı.
Tanım olarak, venöz tromboz, damarlarda kan akışının azalmasına veya durmasına neden olan bir kan pıhtısıdır. İstatistiklere göre, yaklaşık 60 bin. derin ven trombozu vakaları. En sık derin damarlarda, yani uyluk, alt bacak ve kalça bölgesinde bulunur.
Uçak uçuş mesafesi ve tromboz riski
Çalışmalar, 4 saatten uzun uçuşlarda derin ven trombozu riskinin 2-3 kat arttığını göstermiştir.
Neyse ki, daha kısa yolculuklar - 4 saatten az - çok daha az tehlikelidir. Tromboz riskinin inişten sonra iki hafta devam ettiğini akılda tutmakta fayda var.
Uçakla ve aynı zamanda otobüs, tren veya araba ile yapılan uzun yolculuklar, hareketsizleşme ve dolayısıyla damarlarda kan durgunluğu ile ilişkilidir, bu da bacak şişmesine ve hayatı tehdit eden derin ven trombozunun gelişmesine neden olabilir.
- Saatlerce oturmaktan kaynaklanan kan durgunluğu. Ekstremitelerdeki kan akışı azalır ve 8 saatlik yolculuktan sonra, pıhtı oluşumu üzerinde doğrudan etkisi olan fibrinojenin fibrine dönüştürülmesi için gerekli olan trombin üretimi artar.
- Uçakta uzun bir uçuş sırasında, hipoksi sonucu endotel hasar görebilir. Bir uçaktaki düşük kısmi hava basıncı yaklaşık 120 mmHg'dir ve deniz seviyesinde yaklaşık 160 mmHg'dir. Uçaktaki bu kadar düşük hava basıncı sonucunda kan oksijen saturasyonunda azalma ve saturasyonda azalma olur ve bu da endotel hücrelerine zarar verir. Fibrinolitik aktivitede, yani vücudun damarlarda kan pıhtısı oluşumuna karşı savunmasında azalma vardır.
- Bir uçak uçuşu sırasında, azalan hava neminin bir sonucu olarak hiper pıhtılaşma, yani kan yoğunluğunda bir artış meydana gelebilir.
Trombotik hastalık risk faktörleri
Derin ven trombozu geliştirme riski şunlarla artar:
- 60 yaş üstü yolcular,
- kilolu insanlar,
- hamile kadınlar,
- doğuştan kan pıhtılaşma bozukluklarından muzdarip insanlar,
- varisli insanlar,
- kanserle mücadele eden insanlar,
- kalp hastalığı olan insanlar,
- inme yolcuları,
- son operasyonlardan sonra yolcular,
- ağır sigara içenler
Uçuş sırasında trombotik önleme
Risk altındaki kişiler, saatlerce uçakla seyahat etmeden önce kan inceltici bir ilaç almayı önerebilecek bir doktora danışmalıdır. Düşük moleküler ağırlıklı heparin en etkili antikoagülan preparattır.
Seyahat ederken, tıbbi bir mağazadan, eczaneden veya havaalanında satın alınabilecek özel çoraplar, diz boyu çoraplar veya kompresyon çorapları giymeniz tavsiye edilir.
Diz boyu çoraplar veya kompresyon çorapları genellikle diz boyudur. Bacak ve ayak bileğine nazikçe basınç uygulayarak çalışırlar, bu da kan akışına yardımcı olur. Ek olarak, yolcular, ayak bileği manşetleri olmayan bol, sweatshirt giysiler giymelidir.
Uyluklara, baldırlara ve kasık bölgesine baskı yapan kıyafetlerin oturma pozisyonunda giyilmesi önerilmez. Ek olarak, vücudun dehidrasyonunu önlemek için yeterli sıvı alımına özel dikkat gösterilmelidir.
Uçuş sırasında alkol ve kahve içmeyi bırakmak daha iyidir. Mümkün olduğunda, düzenli olarak kalkmak ve uçakta yürüyüş yapmak iyi bir fikirdir. Ayaklarınızı her üç saatte bir beş dakika düzleştirmek ve bükmek gibi izometrik egzersizler de faydalıdır. Bacaklarınızı ve kollarınızı çaprazlamaktan kaçının.